

Lviv, Ukrayna’nın batısında bulunan 860.000 kişilik bir şehir. Burası diğer Ukrayna şehirlerinin aksine Avrupa’ya yakınlığıyla daha modern bir çizgide. Bu yazıda Lviv’de gezilecek yerler, Lviv’de yeme-içme, Lviv Havaalanı ulaşım gibi başlıklar altında Lviv’de edindiğim tecrubeleri aktaracağım.
Rynok Meydanı Lviv’in tam ortası ve merkez noktası. Tüm ünlü yapılar, cafe ve restoranlarlar bu meydan etrafında bulunuyor. Rynok Meydani 142 metreye 129 metre neredeyse kare şeklinde ve her bir metrekaresinde bambaşka bir şeyle karşılaşabileceğiniz, günün her anı aktif ve canlı bir meydan.
Rynok Meydanı’nın tam merkezinde bulunan Belediye Binası (ratusha) bir de uzunca bir kuleye sahip. Kule 1357 yılında ahşap olarak inşa edilmiş ve bugünkü görünümüne 1835 yılında kavuşmuş. 65 metre uzunluğunda ve 350 basamak merdivene sahip. Güzel fotoğraflar için her zamanki gibi gün batımına yakın çıkmanızı tavsiye ediyorum. Kule kış sezonunda haftaiçi her gün 09:00-18:00 saatleri arasında, yaz sezonu ise haftaiçi her gün 09:00-21:00 saatleri arasında ziyarete açık. Kulenin giriş ücreti ise 15 grivna.
(fotoğraf:fest.lviv.ua)
Lviv’in en ilginç mekanlarından biri burası. Bu mekan mazoşizmin isim babası Leopold von Sacher-Masoch adına açılmış ve seksi, mazoşist öğelerle dizayn edilmiş. Seksi giyimli garsonlar ve türlü mazoşist şovlar mevcut. Özünde bir cafe ve oturup bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir mekan. Özellikle akşam saatlerinde gidilmesi gerekiyor. İçeri girdiğiniz andan itibaren bu tarz şovların bir parçası olmanız çok olası. Bu nedenle gözünüzün bağlanması, kırbaçlanmanız gibi “şakaları” kaldıramayacaksanız hiç boşuna gitmeyin. Kapıdaki heykelin cebinde ne olduğunu bir kontrol edin ve içerideki eğlenceye dahil olun.
Yurtdışında çıktığınızda bizimkinin aksi şeklinde düşünülmüş sıradışı mezarlıklar görmeniz çok olası. Tamamı rengarenk çelenk, çiçek ve süslemelerin olduğu mezarlıklar olduğu gibi şehrin hakim tepelerinde kasvetli ve belki de korkunç heykellerin olduğu mezarlıklar da var. Lviv’deki Lychakiv Mezarlığı ise bir zamanlar sadece aristokrat, sanatçı ve politik kesimin gömüldüğü için bir mezarlığa göre oldukça nezih, herbiri birer sanat eserini andıran heykellerle dolu. Bir diğer sıradışılık ise buraya girerken para ödemek zorunda olduğunuz. 25 grivna olan giriş ücretini ödemenin yanı sıra fotoğraf çekimi için de ekstra ücret gerekiyor. Bilet alırken fotoğrafla ilgili bir şey söylemenize ya da ödeme yapmanıza gerek yok, kimse gelip neden fotoğraf çekiyorsun diye sormayacaktır. Havanın kararmasına yakın bir saatte girerseniz karanlık çöktüğünde de bir süre gezip fotoğraf çekerek ilginç bir deneyim yaşamış olursunuz. 10 numaralı ve 2 numaralı tramvaylarla “Shevchenkivskyi Hay” durağında inerek buraya ulaşabilirsiniz.
İngilizce adı Italian Courtyard olan bu güzel mekan bir İtalyan mimar tarafından Konstantin Kornyakt için Rönesans İtalyası mimarisine uygun olarak yapılmış Kornyakt Sarayı’nın bir parçası. Sarayın bahçesi olan bu bölüm daha önce mahkeme olarak kullanılmış. Şu an ise burada bir restoran bulunuyor. Girişte ödeyeceğiniz 22 grivna ile hem Italian Courtyard’ı hem de sarayı ziyaret edebiliyorsunuz. Dilerseniz -ki tavsiyemdir- sarayı hiç dahil etmeyerek çok daha küçük bir ücretle bu bahçeyi ve üst katlarını ziyaret edebilirsiniz. Saray 2-3 odalı ve pek o kadar saray olmayan bir olsa da dışında kalan bölüm görülmeye değer.
(fotoğraf:flickr.com/photos/jlascar)
Bu kilise 1903-1911 yılları arasında neo gotik mimaride yapılmış, şehir merkezinin biraz dışında fakat tren istasyonunun hemen yanında bulunan bir kilise. 85 metre yüksekliğinde çan kulesine sahip ve bu kuleye çıkabiliyorsunuz. Şehre tepeden bakabileceğiniz bu kuleye çıkmak için 10 grivna ücret ödemeniz gerekiyor. Kule zirvesinde çok çok izlenesi bir manzara sunmasa da özellikle kuleye çıkış esnasında göreceğiniz ara katta başka bir kulenin manzarasını barından oldukça fotoğrafik bir pencereye sahip. Tren istasyonuna gelirken veya giderken kısa bir süre için uğranabilecek bir yer.
(fotoğraf:flickr.com/photos/anzax)
Bu müze diğerlerine göre pek de alışık olmadığınız tarzda, bir açık hava müzesi olarak tasarlanmış. Ukrayna’nın kırsal kesimlerinde ve geçmişinde insanların yaşadığı yerel mimaride evler, kiliseler ve yine kırsaldaki hayat tarzına ışık tutacak çeşitli objeler mevcut. Müzeye, 10 numaralı ve 2 numaralı tramvaylarla “Shevchenkivskyi Hay” durağında inerek ulaşabilirsiniz. Şehir merkezinden uzak iki önemli nokta Folk Architecture Müzesi ve Lychakiv Mezarlığı mezarlığı birbirine yakın konumlara sahip olduğu için bu ikisini birleştirerek yarım günlük bir plan yapabilirsiniz.
(fotoğraf:flickr.com/photos/andreybk)
Lviv Opera Binası Avrupa’nın önemli opera binalarından biri. Haftanın hemen her günü burada mutlaka bir opera, tiyatro, bale veya bir konser oluyor. Kullanıcı dostu web sitelerinden seyahat tarihlerinize uygun bir program bulup kolayca biletinizi satın alabiliyorsunuz. İşte internet siteleri de burada.
Bernardine Kilisesi, 17. yüzyılda Barok tarzda inşa edilmiş. Kilise Rynok Meydanı’na yakın bir noktada biraz güneyinde bulunuyor. İç dizaynı oldukça gösterişli. Ne zaman önünden geçsem içeride bir çok insanın katıldığı törenler vardı. Ukrayna’da insanlar dinlerine çok düşkün. Kilisenin önünden arabayla geçerken bile istavroz çıkarıyor, bir çoğu kiliseye arkasını dönmeden geri geri dışarı çıkıyor. Yağmur yağarken kilisenin üstünden akan şiddetli suya dalıp kilisenin önünde yerdeki izmaritleri elleriyle tek tek toplayan insan bile gördüm. Bu kilisede Ukraynalıların dinlerine verdiği önemi görme şansına da sahipsiniz. Ziyaret ettiğiniz her an muhtemelen içeride girip katılabileceğiniz bir dua olacak.
Boim Şapeli ya da The Chapel Of The Boim Family, Lviv’de Rynok Meyanı’nın köşesinde bulunan ilginç bir yapı. George Boim isimli Macar bir tüccar 1576 yılında ilk defa Ukrayna’ya geliyor ve burada ticaret yapıp zengin olarak şehir yönetiminde önemli konumlara yükseliyor. Ardından ailesine ait olan bu şapeli yaptırıyor. Şapel küçük eski ve tek göz bir bina. Fakat içindeki kabartmalı insan figürleri muhteşem. Tek seferde 20 kişinin bile rahatlıkla içinde bulunamadığı bu küçücük yapıdan uzun süre dışarı çıkamadım, mutlaka görülmeli.
Aydınlatmaları ve müthiş ambiyansı için Ermeni Katedrali, Vakit varsa Eczane Müzesi (Pharmacy Museum), Belki bir modelli fotoğraf için House Of Scientists, kısa bir süre için Dominican Katedrali ve Manastırı, küçük ama sıradışı bir deneyim Kayıp Oyuncaklar (Yard Lost Toys) da gezilecek diğer yerler arasında.
Lviv bir çok ilginç kafeye sahip bir şehir. Onlardan biri de işte bu kahve dükkanı. Lviv Coffee Mining Manufacture 1675’te kurulmuş, bir maden ocağı şeklinde tasarlanmış, kahvelerin raylar ve vagonlar üzerinde mahzenlerden yeryüzüne çıkarıldığı, burada taze taze öğütüldüğü, servis edildiği ve müşterinin isteğine göre çekilip satıldığı bir kahve dükkanı. Dünyanın çeşitli noktalarından gelen birbirinden kaliteli kahveler dükkanın giriş bölümünde satılıyor. İstediğiniz şekilde çektirip satın alabiliyorsunuz. 100 gr’ı 60-120 grivna arasında değişen kahveler mevcut. Dükkanın bu bölümünde kahveyle ilgili çok çeşitli hediyelik ürünler de mevcut ve yine oturup kahve içebileceğiniz bir alan da var. Ancak burayı ilginç kılan özelliği mekanın içinden aşağıdaki mahzenlere inen merdivenlerle başlıyor. Mahzenlere inerken size bir kask veriliyor, biraz müze tadında ilerledikten sonra küçük taş odalara ayrılmış bölümlerde ahşap sandalye ve masalara oturabiliyorsunuz. İnanilmaz loş ve otantik bu ortamda kahvenizi söylüyorsunuz. Kahve demir bir bardakta geliyor ve garson kahveyi masanızın üstünde pürmüz ile yakarak pişiriyor. Mekanın mahzenlerinde bile WiFi bağlantısı bulunuyor.
Lviv’in bir diğer harika mekanı da bu El Yapımı Çikolata kafesi. 4 katlı bir mekan olan bu çikolatacı ne kadarı el yapımı ne kadarı fabrikasyondur bilemeyeceğim fakat oldukça fazla çeşitte çikolata var. Bunların bir kısmını özel kutularında hediyelik olarak alabilir bir kısmını da özel olarak tek tek seçerek kendinize kutu yaptırıp satın alabilirsiniz. Bu açık çikolataların fiyatları üzerinde “adet bazında” yazılı. Bir kandil simiti kutusunu tıka basa dolduracak kadar seçim yapmanız yaklaşım 250 grivna civarında tutacaktır. Dilerseniz üst katlarda oturup bir şeyler de içebilir ve aldığınız çikolataları mideye indirebilirsiniz.
(fotoğraf:pravda.beer)
Zannediyorum bir çoğumuzun uzun saatler geçirebileceği en önemli Lviv mekanlarından birisi burası. Pravda Bira Tiyatrosu Rynok Meydanı’nın baş köşesine konumlandırılmış bir bira evi, bira tiyatrosu, bira mabedi. Burada Pravda şefleri tarafından “hazırlanan” ve/veya seçilen bir çok orjinal yerel ve lezzetli bira bulabilirsiniz. Sabahları kahvaltı için de gelen insanlar oluyor. Özellikle hemen her akşam mekanda sahne alan bir orkestra bulunuyor ve tiyatro ismi de mekanın tüm katlarının bu sahneyi görebilecek şekilde tasarlanmış olmasından geliyor. Bu mekanda içeceğiniz tüm o müthiş biraların fiyatları sadece 20 grivna. Burada “bir arkadaşımın” o kadar vakit geçirip içmiş ki burada uyuyakalmış olduğunu da belirteyim. Lviv’den dönerken mutlaka giriş katta buluna litrelik ve şampanya şişelerini andıran şişeleriyle o müthiş biralardan almayı da unutmayın. Üzerinde Obama, Putin, Merkel gibi isimlerin fotoğraf ve çizimlerinin olduğu ve onların adı verilmiş “Putin Huilo”, “Obama” (siyah bira) gibi hatıralık biralar da mevcut.
(fotoğraf:fest.lviv.ua)
Burası Lviv’de yemek yiyebileceğiniz açık ara en güzel ve yine ilginç tasarımlı bir diğer yer. Burada da bir Ortaçağ dizaynı söz konusu. Siz yemek yerken yanınızda birileri gördüğü işkence yüzünden haykırıyor ya da kılıçtan geçiriliyor olabilir. Bu ortamda önünüze gelen menüden çeşitli et yemekleri sipariş edebilirsiniz. Siparişiniz mangalda özel olarak pişiriliyor ve uzun bekleyişinize değecek bir lezzetle geliyor. Biralar yine çok ucuz olsa da et yemeklerinin Ukrayna ortalamasının biraz üzerinde olduğunu söyleyebilirim. Düşük bütçeli bir seyahat planlıyorsanız bir öğününüzü burada geçirmeniz yeterli. Mekanda bira fiyatları 25-45 grivna, et shashlyk (şiş) 125 grivna, 2-3 kişilik büyük boy shashlyk&pirzola (şaşlik) tabağı 410 grivna.
Bunların dışında özellikle et yemekleri için Kumpel ve Trout, Bread and Wine, oldukça şık ortamı için Baczewski Restaurant farklı ve oldukça lezzetli bir waffle denemek için Bubble Waffle da tavsiyelerim arasında.
Giyim kuşam ve elektronik ürünlerde Ukrayna’nın bizden çok farklı olmadığını söyleyebilirim. Lviv’in şehir merkezinde, biri Rynok Meydanı’nın arkasındaki Ivan Fedorov anıtının etrafında diğeri de Opera Binası’nın yakınında olmak üzere iki adet pazar kuruluyor. Bunlar hediyelik, antika ve sahaf üzerine pazarlar. Buralardan alışveriş yapılabilir. En büyük fark sigara ve alkol konusunda. İthal olan içkiler yine bizdeki kadar olmasa da yerel içkilere göre biraz pahalı. Yerel içkiler ise inanılmaz ucuz. 70’lik Jose Guerrero Tekila 450 grivna, 70’lik tavsiye edilen yerel votkalar ortalama 80-90 grivna sigaralar 20-30 grivna arasında. ‘Bir arkadaşım’ın Lviv’den 2 karton Parliament ve 7 şişe alkolle döndüğünü ve tüm bunlara sadece 1300 grivna ödediğini söylesem sanırım güzel bir şekilde özetlemiş olurum. Son olarak Ukrayna’nın yerel votkası olan Nemiroff’un ballı biberli votkası da epey meşhur. Lviv’de süpermarket ve hatta market bile bulmak zor. Marketler bakkal boy. Şehrin tek alışveriş merkezi olan Forum Lviv’de alışverişinizi yapabilir özellikle oldukça büyük boyda olan süper marketinden içki ve sigara temin edebilirsiniz.
1 yetmez, 2 yetmez ama evet, 3 evet.
• Lviv’de Ukrayna’nın genelinde olduğu gibi kadınlar hayatın tam merkezinde. Tramvay kullanan, kondüktörlük yapan, belediye işlerinde çalışan erkekler kadar kadınlar da var.
• Şehrin yüzde %85’i emin olun kadın değil. Şehrin %85’i Türk desek daha doğru bile olabilir.
• Oldukça güvenli ve huzurlu bir şehir. Ancak gece kulüplerinde para harcatmak suretiyle ‘Türk avcılığı’na çıkan insanlardan bahsediliyor.
• Havaalanından şehir merkezine taksi dışında alternatifler mevcut. Taksinin ucuz olduğunu biliyorum ama yüzde biri fiyata otobüs veya troleybüs kullanmak inanın daha ucuz.
• Ülkenin ucuzluğuna kapılıp fazla harcama yapmak çok yaygın bir hastalık. Ona kapılanlardan biri de malesef benim.
• Çılgınlar gibi müze gezmeyin. Rynok Meydanı’nda bir akşam üstü oturun ve etrafınızda dönüp duranları seyredin. Sokak sanatçılarını, performans sanatçılarını, ilginç tiplemeleri takip etmekten meydanın etrafında dönüp durduğunuzu fark edeceksiniz.
• Lviv’e uçakla geliyorsanız şu 3 soruya hazırlıklı olun. “Neden geldin?”, “Ne kadar kalacaksın?”, “Rezervasyon gösterebilir misin?” Bunları cevaplayamayan doğru ‘daha rahat sorgulanabilecekleri’ odalara gönderiliyor. Plansız geziyorsanız Booking üzerinden 3-5 günlük herhangi bir rezervasyon yapıp çıktılarını aldıktan sonra ücretsiz iptal edebilirsiniz.
Lviv küçük bir şehir ve toplu taşımaya ihtiyaç duyacağınız anlar çok kısıtlı. Şehre gelirken, giderken ve Lychakiv Mezarlığı ve Folk Architecture Müzesi’ne giderken ancak toplu taşıma kullanacaksınız. Rynok Meydanı, Tren istasyonu arası ulaşım için 1,9 ve 10 numaralı tramvayları kullanabilirsiniz. Havaalanı – Rynok Meydanı arası ulaşım için de 6:30 – 21:30 arası 95 numaralı otobüs, 6:00 – 21:30 arası 48 numaralı maşrutka ve 06:30 – 22:00 arası 9 numaralı troleybüsü kullanabilirsiniz. Ben havaalanı ulaşım için bizzat troleybüsü kullandım ve aşağıda paylaştığım haritada ilk ve son duraklarını belirttim.