

Bu blogu açmakta ki en büyük motivasyonum ve 4 yıldır üzerine çalıştığım projem olan Dünya Turuna 13 Mayıs 2019 tarihinde nihayet çıkıyorum!
Çocukken okuduğum kitaplarla ve sonrasında izleğim filmlerle başlayan Dünya Turu hayalim, 2012 yılında ilk denememde yaşadığım trafik kazasıyla bir süreliğine rafa kalkmıştı. Kazanın izleri yavaş yavaş silinip ben tekrar yürümeye başladığımda yine aynı düşü görmeye başlamıştım. 2014-2015 yıllarında ilk yurtdışı seyahatimi planlayıp hayata geçirmem; bu süreçte Avrupa’da bir çok rota çıkartıp seyahat araştırmalarına girmemle bu düş, benim için bir hedefe dönüştü. Tek başıma yaptığım bu 14 günlük interrail’in ardından beni derin düşünceler sarmıştı ve döndükten sonra kendimi haritanın başında hemen yeni rotalar çıkartırken buldum. Bu yolculuğun kırkı henüz çıkmıştı ki artık araştırmalarım, önümde 6 ay sürecek bir Asya yolculuğu olarak duruyordu. 6 ay bana yetecek kadar para biriktirip iş hayatına küçük bir ara verecek, karadan önce İran sonra Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Nepal ve son olarak da Moğolistan’a giderek Asya’yı gezecektim. Para biriktirme süreci bir hayli uzun sürüyordu ve ben kenara bir şeyler attıkça malesef Türk Lira’sının değer kaybetmesinden dolayı sürekli daha fazlasına ihtiyacım olduğu hissine kapılıyordum. Ayrıca 6 ay sonra döndüğümde aynı döngüye tekrar girecektim. Zamanla mesleğimde ilerlemem ve yaptığım işten daha fazla keyif almaya başlamamla da birlikte aklımda yeni ve daha sürdürülebilir bir plan belirmeye başladı; Gezerek çalışmak ya da çalışarak gezmek.
Bu noktaya gelene kadarki hazırlık sürecinde biri neredeyse hayatıma mal olacak denemelerde bir çok defa başarısızlığa uğradım. Ancak hiçbir anımda hipnotize edici sihirli ışıltıları ve renkleriyle dünya haritası imgesini gözümün önünden ayırmadım ve hayellerimden vazgeçmedim. Bu gün geldiğimiz noktada, çok kısa bir süre sonra süresiz bir Dünya Turuna çıkacağımı duyuruyorum.
13 Mayıs tarihinde tek yön bir biletle Kuala Lumpur’a gidiyorum. Ardından dünyanın en büyük çiçeği, dünyanın en küçük filleri, dünyanın en kabalık yarasa kolonisi, Bajau kabilesi, ve orangutanlarıyla bilinen Borneo adasına geçip burada biraz gezdikten sonra Endonezya’nın ünlü Bali adasına geçip ev tutup bir süreliğine yerleşiyorum. Daha sonrası ise yolda şekillenmek üzere tamamen belirsiz. Öncelikli olarak Vietnam, Kamboçya ve Tayland görmek istediğim ülkelerin başında geliyorlar ve yılbaşında mutlaka Hindistan’da olmak istiyorum. Gittiğim ülkelerde gezerken iş hayatına ara vermeyeceğim ve tam zamanlı yazılım geliştirmeye devam edeceğim. Bu süreçte nihayet bugünler için besleyip büyüttüğüm bu blogu geliştirmeye ve bir tarafdan da burada ve sosyal medyada yazılı ve görsel içerik üretmeye de devam edeceğim. Digital Nomad yani Dijital Göçebe de denilen bu yaşam tarzını sizlerle paylaşmak ve bu konuda öyküler anlatmak; bir hayli yorucu olacak bu serüveni serüven hale getiren de şeylerden biri olacak.
Yola çıkmadan önce şimdiye kadar size hiç bahsetmediğim ve yıllardır devam eden araştırma ve planlama faaliyetlerinin dışında son 4 ayda ciddi bir hazırlık sürecinden geçtim. Hatta Asya’da bol bol dalış yapabilmek için daha önce bir kaç defa yaptığım deneme dalışlarını bir adım ileri taşıyarak dalış lisansı almak üzere bir hafta sonra Fethiye'ye gidiyorum. Hem bu hazırlık sürecini, hem rota belirleme ve planlama gibi konuları nasıl yaptığımı hem de bu yolculuğun aklıma düştüğü ilk andan -hatta daha öncesinden- gerçekleştiği güne kadarki süreci yazdım. Onları da buradan okuyabilirsiniz. İsterseniz, varsa önerilerinizi yazının altına yorum bırakarak iletebilirsiniz.
Macera yeni başıyor,
Takipte kalın!
Yazıyı beğendiysen pinle, istediğin zaman kolayca tekrar ulaş. Yeni yazılardan haberdar olmak için ise mail adresini bırakman yeterli.