

Floransa (İtalyanca: Firenze), İtalya’nın Toskana bölgesinin başkenti ve Rönesans’ın doğum yeri olarak kabul edilen önemli bir sanat şehri. Ortasından geçen Arno Nehri ve sanat, bilim ve edebiyat tarihine adını yazdırmış önemli isimleriyle tipik bir Avrupa şehri de aynı zamanda. Bu iki cümleden de anlaşılacağı üzere şehirde hatırı sayılır miktarda sanat galerisi ve müze bulunuyor. Peki Floransa müzeleri neler, giriş ücretleri ne kadar, Floransa’da ne yapılır, ne yenir, ne içilir, nerede kalınır ve bu seyahat nasıl ucuza getirilir bakalım…
Floransa Katedrali, İngilizce Basilica di Santa Maria del Fiore ve İtalyanca Cattedrale di Santa Maria del Fiore ve bir diğer adıyla Il Duomo di Firenze. Sıklıkla en kısa yoldan Duomo diye anılır. Fakat duomo bir özel isim olmaktan öte ilgili şehrin en büyük kilisesine verilen genel bir addır. Milano’da, Siena’da, Monreale’de ve diğer bir çok şehirde aynı şekilde adlandırılmış kiliseler bulunmaktadır. Floransa katedrali 1296-1436 yılları arasında yapılmış ve kiliseyi ancak üçüncü mimar tamamlayabilmiştir. Üstten görünüş olarak “latin haçı” şeklindedir. Duomo bir çok şehirde olduğu gibi Floransa’da da şehrin en önemli sembolüdür. Şahsen şehre adımımı atar atmaz katedrale koşmuş ve ancak kubbeyi gördüğüm an “işte buradayım” demiştim. Katedralin içinde kubbesinin altında göreceğiniz freskler Giorgio Vasari’nin “Last Judgement” isimli freskleridir ve kesinlikle görmeye değerdir.
Katedralin en iyi göründüğü izleme noktaları, hemen katedralin yanında bulunan Giotto’nun Çan Kulesi, Michelangelo Meydanı (Piazzale Michelangelo) ve buradan 6-7 dakika daha yürüme mesafesinde bulunan ve katedrale daha uzak ama manzaraya daha hakim Piazzale San Miniato Al Monte Bazilikası. Ayrıca en güzel manzaraların güneş ışınlarının yeryüzüne daha yumuşak bir açıyla geldiği ve gökyüzünde harikalar yarattığı gün doğumu ve gün batımı saatlerinde izlenebileceği gerçeğini de hatırlatmakta fayda var.
Floransa Katedrali giriş ücreti: Ücretsiz.
Kubbeye çıkış ücreti: 10€
(Aldığınız bu biletle 24 saat içinde Katedral’in kubbesine (Brunelleschi’s Dome) Giotto’nun Çan Kulesi’ne, Aziz Giovanni Baptisteri, The Crypt of Santa Reparata ve katedral müzesi olan Museo dell’Opera del Duomo’ya girebilirsiniz.)
Floransa Katedrali ziyaret saatleri:
Pazartesi: 13:30-16:45
Salı-Cumartesi: 10:00-17:00
Pazar: 10:00-16:45
Kubbe ziyaret saatleri:
Pazartesi: 13:00-16:00
Salı-Cumartesi: 08:30-18:20
Pazar: 08:30-17:00
(Ziyaret saatleri mevsim ve resmi tatillere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. En güncel bilgiye museumflorence.com adresinden ulaşabilirsiniz.)
Aziz Giovanni Baptisteri 1059 – 1128 yılları arasında yapılan Santa Maria del Fiore Bazilikası’nın yanında Del Duomo Meydanı’nda bulunan ve küçük bazilika statüsünde bulunan bir vaftizhane. Kullanıma başlandığı tarihten 19. Yüzyıl sonuna kadar tüm Floransalı katolikler burada vaftiz edilmiş. Bunların içinde çok önemli isimler de var. Dışarıdan bakıldığında diğer yapılara nazaran gösterişsiz dursa da bronz kapıları ve muhteşem iç mozaikleriyle ünlüdür. Floransa’da belki de beni en çok şaşırtan yer burasıdır. Öyle güzeldir ki kendisi de burada vaftiz edilmiş olan Dante burası için “benim güzel San Giovannim” demiş. Michelangelo ise Baptisteri’nin kapılarına güzelliğinden dolayı “Cennetin Kapıları” ismini takmış. Ben de tavanını görünce “vay canına” dedim. Baptisteri çok kısa sürede ziyaret edebileceğiniz ve hayran kalacağınız bir yer.
Aziz Giovanni Baptisteri giriş ücreti: 10€
(Aldığınız bu biletle 24 saat içinde Katedral’in kubbesine (Brunelleschi’s Dome) Giotto’nun Çan Kulesi’ne, Aziz Giovanni Baptisteri, The Crypt of Santa Reparata ve katedral müzesi olan Museo dell’Opera del Duomo’ya girebilirsiniz.)
Aziz Giovanni Baptisteri ziyaret saatleri:
Pazartesi: 08:15-13:30
Salı-Perşembe: 08:15-10:15 / 11:15-18:30
Cuma: 08:15-18:30
Cumartesi: 08:15-10:15 / 11:15-18:30
Pazar: 08:15-18:30
(Ziyaret saatleri mevsim ve resmi tatillere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. En güncel bilgiye museumflorence.com adresinden ulaşabilirsiniz.)
1334 – 1359 yılları arasında yapılan, İtalyanca adı Campanile di Giotto olan Çan Kulesi; adını mimarı Campanile di Giotto’den almış. Kule Santa Maria del Fiore Bazilikası kompleksinin bir parçası olarak Bazilika’nın hemen yanında bulunuyor. Duomo’ya yakınlığı nedeniyle en iyi Duomo manzaralarından biri buradan izlenir. Gotik mimariye sahip kule 84.7 metre uzunluğında ve kulede toplam 414 basamak bulunuyor. Merdivenler iki kişinin yan yana geçmekte zorlandığı darlıkta olduğundan çıkış bir hayli zor. Vertigo ve kalp hastaları ve klostrofobikler hariç herkese tavsiye edilir. Günbatımı saatinde yukarıda olmak da fotoğraflarınıza ayrı bir anlam katacak.
Giotto’nun Çan Kulesi’ne giriş ücreti: 10€
(Aldığınız bu biletle 24 saat içinde Katedral’in kubbesine (Brunelleschi’s Dome) Giotto’nun Çan Kulesi’ne, Aziz Giovanni Baptisteri, The Crypt of Santa Reparata ve katedral müzesi olan Museo dell’Opera del Duomo’ya girebilirsiniz.)
Giotto’nun Çan Kulesi ziyaret saatleri:
Her gün: 08:15-18:50
Signoria Meydanı (Piazza Signoria) Floransa’ya gittiğinizde asla ıskalayamayacağınız bir yer. Vecchio Sarayı, Uffizi Galerisi, Arno Nehri gibi noktalara yakın ve şehrin en önemli meydanı. Meydanı bu kadar meşhur edense üstünde bulunan heykeller. Bunların başında şehrin sembollerinden biri haline gelen Michelangelo’nun Davut heykelidir. Michelangelo heykeli 1501 yılında yapmaya başlamış ve ancak 3 yılda tamamlayabilmiş. Heykeli bu kadar önemli yapan şey detaylı ve gerçek bir insandan farksız kurursız hatlarıdır. Heykel Davut’un Golyat’a saldırmaya karar verdiği anı simgeler. Hikayesiyse şöyledir; M.Ö 12. Yüzyılda Antik Filistinliler yani Filistler ile İsrailliler savaş halindedir. Filistlerin içinde Golyat (Câlût) isimli bir adam vardır. Golyat bir dev olarak anlatıla gelir. Boyu 2 metre civarında veya belki biraz daha uzun olan, ömrünü savaşçılıkla geçirmiş oldukça iri bir adamdır. Savaş sırasında her gün Golyat, İsraillilerin safına ilerleyerek onlarla alay eder ve düelloya davet eder. Fakat kimse bu düelloyu kabul edecek cesarete sahip değildir. Bir gün Davut işte bu heykeldeki gibi durur ve düşünür, Golyat’ın karşısına çıkmaya karar verir. Irmağın kenarından 5 tane taş alıp heybesine koyar ve Golyat’ın karşısına çıkar. Golyat kılıcını çekip üzerine doğru gelmeye başladığı sırada sapanına gerdiği taşı fırlatır ve taş Golyat’ın kafasına saplanır. Bu olay Davut’a hükumdarlık getirecek süreci başlatır. Davut’un Golyat ile düellosundan Tanah, Eski Ahit ve Kur’an’da da bahsedilir. Davut Heykeli’nin orjinali 1873 yılına kadar Signoria Meydanı’nda bulunmuş fakat sonra haklı güvenlik endişeleri nedeniyle Akademi Galerisi’ne taşınmış ve yerine replikası konulmuştur. Eserin orjinalini görmek isteyenler Akademi Galerisi’ni ziyaret etmek durumunda olsa da replikasının da gayet tatmin edici (ücretsiz olmasından da kaynaklanıyor) olduğu aşikar. Meydanda bulunan bir diğer önemli eser Bandinelli’in Herkül ve Cacus isimli heykelidir. Burada Herkül’ün hayvanlarını çalan Cacus’ü öldürdüğü anı simgeliyor. Herkül ve Cacus heykelinin yanında da bir çok ünlü çeşmeye ilham vermiş Ammannati’nin Neptün Çeşmesi heykeli mevcut. Heykeller bu kadarla da sınırlı değil. Meydanda Uffizi Galerisi’ne bağlı bir bina olan Lanzi Locası’nda (Loggia dei Lanzi) da bir çok görmeye değer önemli eser bulunmakta.
Loca (Loggia dei Lanzi) Signoria Meydanı’nda bulunan bir diğer önemli yapı. Loca, Medici prenseslerinin meydandaki törenleri izleyebilmesi için yapılmıştır ve Uffuzi Galerisi’ne bitişik konumdadır. Loca kısmı yapının üstünde bulunurken alt tarafında ise bir çok heykel bulunmakta. Bu heykellerin en önemlileri Medici Lions, Perseus, Rape of the Sabine Women, Hercules beating the Centaur Nessus, Menelaus supporting the body of Patroclus, The Rape of Polyxena’dir ve her birinin araştırılmaya değer hikayeleri vardır. Üstelik heykeller açık alanda bulunduğu için ziyaret de ücretsiz.
Vecchio Sarayı (Palazzo Vecchio) Signoria Meydanı’nda bulunan ve Floransa tarihinde bir çok devlet görevlisine ev sahipliği yapmış bir saray. Saray denildiğinde aklınızda beliren o heybetli görüntüyü dışarıdan karşılayamayabiliyor. Fakat saray içinde önemli sanat eserleri bulunmakta. Sarayın bir de kulesi bulunmakta ve buradan güzel bir şehir manzarası izlemek mümkün. Fakat listenizde maddi açıdan elenmesi gereken bir yer olursa Akademi ve Uffizi galerilerinden birine gidecekseniz Saray’a, Giotto’nun Çan Kulesi’ne çıkacaksanız da Saray’ın kulesine çıkmanıza gerek yok. Ayrıca yağmurlu havalarda kule de ziyare kapanıyor.
Vecchio Sarayı giriş ücreti: Tam 10€, indirimli 8€
Vecchio Sarayı kulesi giriş ücreti: Tam 10€, indirimli 8€
Saray & Kule giriş ücreti: Tam 14€, indirimli 12€
Vecchio Sarayı ziyaret saatleri:
Nisan-Eylül
Perşembe günleri: 09:00 – 14:00
Diğer günler : 09:00 – 19.00
Ekim-Mart
Perşembe günleri: 10:00 – 17:00
Diğer günler : 10:00 – 14.00
(fotoğraf: flickr/[email protected])
Uffizi Galerisi Signoria Meydanı’nda bulunan en önemli ve en ünlü yer. Dünya’nın sayılı sanat galerilerinden biri olarak gösterilen Uffizi’de Madonna and Child and Two Angels, Portraits of the Duke and Duchess of Urbino, Birth of Venus and The Primavera, Adoration of the Magi, The Annunciation gibi Da Vinci’den Michelangelo’ya, Filippo Lippi’den Botticelli’ye kadar bir çok önemli ismin paha biçilemez eserleri bulunuyor.
Uffizi Galerisi giriş ücreti: Tam 6,5€, indirimli 3,25€
Uffizi Galerisi ziyaret saatleri: Salı-Pazar 08:15 – 18:50, Pazartesi günleri kapalı. Her ayın ilk pazar günü giriş ücretsiz.
(fotoğraf: flickr/dxd379)
Pitti Sarayı (Palazzo Pitti) 1457 yılında Pitti Ailesi için yapılıp 1549 yılında Medici ailesine satılmış, bir dönem de İtalya Birliği’nin Kraliyet Sarayı olarak kullanıldıktan sonra 1919 yılında kral III. Vittorio Emanuele tarafından İtalyan halkına bağışlanmıştır. Şu anda bir müze kompleksi olarak kullanılan sarayda bir çok müze ve galeri bulunmaktadır. Araba Müzesi’nde döneme ait arabalar, Palatine Galerisi’nde 16. veya 17. yüzyıla ait resimler, Royal Apartments’te saray tarihiyle ilgili önemli odalar, Silver Museum’da Medici ailesine ait bazı değerleri eşyalar, Modern Sanat Galerisi’nde 19. ve 20. yüzyıldan resimler görülebilir. Porselen Müzesi, Kostüm Galerisi, Boboli ve Bardini Bahçeleri de saray kompleksi içinde görülebilecek yerler arasında. Bana aşırı sıkıcı geldiği için ben burayı direk es geçtim fakat görmek isteyenler için giriş ücretleri de şöyle;
Pitti Sarayı giriş ücreti: Tam 7€, İndirimli 3,5€
(Aldığınız bu biletle Boboli Bahçeleri, Gümüş Müzesi, Kostüm Galerisi, Porselen Müzesi ve Bardini Bahçeleri’ne girebilirsiniz.)
Modern Sanat Galerisi & Palatine Galerisi giriş ücreti: Tam 8,5€, indirimli 4,25€
Pitti Sarayı ziyaret saatleri:
Kasım – Şubat: 08:15 – 16:30
Mart: 08:15 – 17:30
Nisan – Mayıs: 08:15 – 18:30
Haziran – Ağustos: 18:15 – 19:30
Eylül – Ekim: 08:15 – 18:30
Köprünün ilk olarak Roma döneminde yapıldığı sanılmaktadır ve köprüden ilk defa 996 yılına ait bir belgede bahsedilmektedir. Ahşap olarak yapılan ilk hali selden zarar görür daha sonra ise yangına kurban gider ve son hali 1345 yılında yapılarak kullanılmaya başlanır. O dönemde dahi Floransa’daki tek köprü burasıdır. Köprüde ilk zamanlar kasap ve balıkçıların dükkanları bulunuyormuş. Bunlar nehirde kirliliğe neden olduğu için yerlerini daha sonra kuyumcular almış ve şu an halen bu amaçla kullanılmakta. Gece köprüde yürümek ayrı bir keyif verse de Ponte Vecchio’nun güzelliği en iyi, karşısında bulunan “Ponte Santa Trinita” köprüsünden görülüyor. Kadehlerini ve şaraplarını alıp buraya gelen insanlar köprü üstüne oturup Ponte Vecchio’yu izliyorlar. Üstelik akşam saatlerinde turist akınından uzakta gayet nezih bir ortamı olduğunu, çiftler için ve huzur arayan yalnız gezginler için ideal olduğunu, burada bulunmanın kesinlikle Floransa’da yapılacak en güzel bir iki şeyden biri olduğunu belirtmekte fayda var.
(fotoğraf: flickr/italia_city)
İtalyancasıyla Basilica di Santa Croce, Kutsal Haç Kilisesi anlamına gelmektedir. Santa Croce meydanında bulunur ve kilisenin içinde önemli freskler vardır. Fakat kiliseyi bu kadar önemli kılan içindeki anıt mezarlardır. Dante, Guglielmo Marconi, Michelangelo Buonarroti, Galileo Galilei gibi İtalyan tarihinin çok önemli bazı isimlerinin mezarları burada bulunmaktadır ve sadece bu mezarları görmek için dahi ziyaret edilebilir.
Santa Croce Bazilikası giriş ücreti: Tam 6€, indirimli 4€
(İndirimli giriş 11-17 yaş arası çocuklar, okul grupları ve 15 kişiyi aşan diğer gruplar için geçerlidir. Engelliler ve yanındaki bir kişiye ve 11 yaşın altındaki çocuklara ücretsizdir)
Galleria dell’Accademia Floransa’da bulunan bir diğer sanat galerisi. Galeri 1784 yılında oluşturulmuş ve içinde pek çok sanat eseri bulunmakta. Bunların en önemlisi ve hemen herkesin tek ziyaret sebebi Signoria Meydanı’ndaki Davut Heykeli’nin orjinalinin burada olması. Sıradan bir ziyaretçi, turist ya da gezginseniz, sanat tarihine ve sanata özel bir ilginiz yoksa hele hele de Uffizi’yi ziyaret ettiyseniz ben buranın zaman ve maddiyat açısından külfet olduğunu düşünüyorum. Özellikle sadece Davut Heykeli’nin orjinalini görmek için bilet sırasında ve içeride geçirilen zamanla Floransa’da çok daha unutulmaz anlar yaşayabileceğiniz yerler mevcut.
Akademi Galerisi giriş ücreti: Tam 8€, indirim 18-25 yaş arası AB vatandaşlarına geçerli.
(fotoğraf: flickr/sfhss)
İşte o unutulmaz anları yaşayabileceğiniz yerlerden biri. Bırakalım şimdi biraz şu tarihte yapılmış bu mimarın eli değişmişi falan ve biraz manzarayı izleyelim. Piazzale Michelangelo, Michelangelo tepesi veya Michelangelo meydanı şehrin yüksek bir konumunda bulunan ve en güzel Floransa manzaralarından birine sahip olan bir yer. Gün doğumu ve gün batımı anlarında ve akşam saatlerinde fotoğrafçılar, çiftler ve yalnız gezginler, aslında herkes için mükemmel bir manzara sunar. En iyi fotoğraflar burada çekilir ve en unutulmaz vakitler burada geçirilir. Signoria Meydanı’ndan Arno Nehri yönüne ilerleyin, Ponte alle Grazie köprüsünden (Ponte Vecchio karşısındaki) karşıya geçin ve nehir arkanızda kaldığında saat 11 yönüne doğru ilerleyin. Yol üzerindeki tabelaları takip ederek Arno’dan sonra 15 dakika içinde meydana varacaksınız. Bir diğer seçenek de Santa Maria Novella tren istasyonundan kalkıp şehrin içinden geçerek meydana ulaşan 12 numaralı otobüs. Ancak siz siz olun bu şehirde her yere yürüyerek gidin.
(fotoğraf: flickr/mathias764)
San Miniato Al Monte, Floransa’nın en yüksek noktasında bulunan Piazzale Michelangelo’ya 400 metre uzaklıkta fakat daha yüksekte olduğu için manzarası ondan bir hayli güzel olan bir bazilika. Adından da anlaşılabileceği gibi Aziz Miniato anısına yapılmıştır. Kimisine göre Toskana’nın kimisine göre İtalya’nın en güzel kilisesidir. Ben böyle bir karşılaştırma yapamasam da Floransa’daki en unutulmak saatlerimi burada geçirdiğimi belirtmek isterim. Şehrin sembol yapılarından biri olmadığı ve merkeze görece uzak kaldığı için çok tercih edilmiyor. Bu da onu daha da çekici kılıyor. Kilise halen ibadet için kullanıldığından giriş ücretsiz. İçeride dua ve ayinler yapılıyor. Buna denk geldiğim ve uzun süre izleme şansı bulduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Kilise etrafında Porte Sante isminde bir mezarlık da var ve gezip incelemeye fazlasıyla değer. Kapalı bir günde, orta çağdan kalma kasvetli bir kiliseden gelen piyano sesleriyle yağmurun altında tek başına mezarların arasından geçmek benim için asla unutulmaz bir andı. Mezarlar bizim bildiğimiz tarzın çok dışında, kimisi demir parmaklıklarla korunmuş, kimi bebek mezarlarında melek tasvirleri, kimi çiftlerin başında gelinlik ve dağmatlık giymiş heykeller, çocuk mezarlarının üstüne bırakılmış oyuncaklar… Burada yatanlar arasında Pinokyo’nun yazarı Carlo Collodi de vardır.
(fotoğraf: flickr/[email protected])
Şehrin kalbinde yer alan bir diğer meydan da burasıdır. Sokak sanatçılarının uğrak yeridir ve gece gündüz turist kaynar. Floransa’ya gelip de görmeden gidemeyeceğiniz bir yer olduğu için bu not özellikle fotoğrafçılar içindir. Meydanda bulunan atlıkarınca uzun pozlama için çok iyi bir seçenek.
Galileo Müzesi şehrin sanat ağırlıklı diğer müze ve yapılarından biraz ayrılıyor. Eski adı Bilim Tarihi Müzesi olan müze adı değiştirilerek Galileo Müzesi haline getirilmiş. Astronomi, biyoloji ve fizik alanlarında geçmişte bilim insanları tarafından kullanılmış aletler ve yapılmış çalışmalar sergileniyor. Müzede Galileo’ya ait bir orta parmak ve bizzat kendisi tarafından yapılan iki teleskop da bulunuyor olsa da müzenin Galileo ağırlıklı olduğunu düşünerek ziyaret edenler benim gibi hayal kırıklığına uğrayabilir.
Galileo Müzesi giriş ücreti: Tam 9€, 6-18 yaş arası 5,5€
Galileo Müzesi ziyaret saatleri:
Pazartesi – Pazar 9.30 – 18.00
Salı 9.30-13.00
Floransa’ya uçakla gelenler havaalanından kalkan otobüslere 5€ ödeyerek yaklaşık 20 dakikada Floransa ana tren istasyonu olan Santa Maria Novella’ya ulaşabilirler. Yine trenle diğer şehirlerden gelenler de bu durakta inmeli. İstasyon şehrin turistik bölgesinde bulunduğundan buradan çıkar çıkmaz şehri keşfetmeye başlayabilirsiniz. Şehir içi ulaşım ise çoğunlukla otobüslerle sağlanıyor. Fakat Floransa’nın küçük bir şehir olduğunu düşünürsek ulaşım için herhangi bir taşıt kullanmanıza gerek olmadan tüm şehri yürüyerek gezebileceğinizi söyleyebilirim. Otel veya hostelleri şehir merkezinden uzak olduğu için kullanmak zorunda olanlar için tren ve otobüs biletleri 1.3€ – 1.5€ civarında.
Bulduğu her şeyi yiyen üstelik bir şeyden kısması gerektiğinde de ilk olarak yeme içmeden kısan biri olarak bu konuda fazla ahkam kesmeyi doğru bulmuyorum. Fakat bilmeyenler için, Floransa dondurmasıyla ünlü bir şehir, bir çok farklı çeşitte dondurma bulmanız mümkün. Ünlü Toskana şarapları bölgenin bir diğer zenginliği. Ve tabii İtalya dendiğinde ilk akla gelen pizza makarna ikilisini de unutmamak gerek.
Eklemek istedikleriniz varsa lütfen siz de yazın :)
Foransa hakkında okuduğum güzel yazılardan biri. Ayrıntılı bilgiler için teşekkürler. Çok işime yarayacak :)
Güzel yorumun için teşekkürler Yasemin! İşine yaramasına sevindim :)